Orman yangınları ne yazık ki hepimizin az çok tanıdık olduğu veya en azından haberlerde gördüğü olaylardandır. Bu yangınların bir kısmı doğal sebeplerden ortaya çıkarken diğer bir kısmı beşeri nedenlerden ortaya çıkmaktadır. Ancak kaydedilen orman yangınlarının %50’sinin başlama nedeni bilinmemektedir. Orman yangınlarının %90’ı ise beşeri nedenlerden kaynaklanmaktadır. Bu nedenlerden bazıları söndürülmeden yere atılan sigaralar, kamp ateşleri ve kundakçılıktır. Volkanik patlamalar ve yıldırımlar orman yangınlarının doğal sebeplerindendir. İklim değişikliği yüzünden havaların daha sıcak ve kurak hale gelmesi, yetersiz arazi yönetimi orman yangınlarının daha sık, daha büyük ve daha etkili olmalarına sebep olmaktadır. Orman yangınlarının büyümesi ve yayılması sonucunda atmosfere daha çok karbondioksit salınmaktadır ve bu durum iklim değişikliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Orman yangınları ekosisteme ve biyoçeşitliliğe zarar vermekte, hava kirliliğine katkı sağlamakta ve ormanlık alanların azalmasına sebep olmaktadır. Orman yangınları sonucu ortaya çıkan duman ve küller kilometrelerce öteye dağılabilmektedir. Bu durum toplum sağlığının olumsuz etkilenmesine ve hava kirliliğinin artmasına sebep olmaktadır. Ormanlık alanlar hem birçok canlıya ev sahipliği yapmakta hem de atmosferdeki oksijenin %56’sını karşılamaktadır. Bu yüzden hem insanlar hem de dünyamız için büyük önem taşımaktadırlar. Tüm bunların dışında kontrol edilemeyen orman yangınları her yıl milyarlarca dolarlık ekonomik zarara ve su kaynaklarının kirlenmesine de sebep olmaktadır. Anlaşılacağı üzere orman yangınları birçok açıdan dünyaya zarar vermektedir ve olabildiğince azaltılması gerekmektedir. 28 Temmuz 2021'de Antalya'nın Manavgat ilçesinde başlayan ve Türkiye'nin birçok şehrine yayılan orman yangınları Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük orman yangınları olarak nitelendirilmiştir. 12 Ağustos 2021 itibarıyla; çoğunluğu Akdeniz, Ege, Marmara, Batı Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki 53 ilde çıkan 299 orman yangınında 8 kişi hayatını kaybederken, önceki yıllara göre büyük artışla yüzbinlerce hektar orman ve yerleşim yeri küle dönmüştür ve binlerce hayvan can vermiştir. Haziran 2019'da başlayarak 240 gün süren ve Avustralya'nın birçok bölgesini etkisi altına alan, ülke tarihindeki en büyük orman yangını olarak nitelendirilen 2019-2020 yılları arasında gerçekleşmiş Avustralya’daki orman yangını; yaklaşık 8 milyon hektar alanı kapsayan, ağırlıklı olarak ülkenin güneydoğusundaki başlayan orman yangınlarında 2500'den fazla bina kullanılmaz hale gelmiş, 28 kişinin ve 1,1 milyardan fazla hayvanın ölümüne neden olmuştur. Bu yangınlar son üç yılda yaşanan ve birçoğumuzun haberlerde izlediği yangınlardır. Ne yazık ki Muğla'nın Marmaris ilçesi Hisarönü Mahallesi Bördübet mevkiinde 21 Haziran'da bir orman yangını başlamıştı. 25 Haziran günü ise yangının tamamen kontrol altına alındığı haberi geldi. Ancak yangından önce yemyeşil olan yerlerin yangın sonrasında neredeyse yok oldu. Görüldüğü üzere orman yangınları her geçen gün şiddetlenmekte ve sayıca artmaktadır. Yangınların azaltılabilmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Orman yangınlara neden olan durumların en aza indirilmesi ve iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması yönünde çalışmalar yapılmalıdır. Her açıdan önemli olan ormanlarımıza sahip çıkmalıyız ve orman yangınlarını azaltmak için çok geç olmadan harekete geçmeliyiz. Çünkü ormanların sonu bizim de sonumuz olacaktır.
Defne Deniz Özek
Comments